Doç. Dr. Ekrem Ferlengez

TELEFON

(0216) 457 3737

Meme kanseri riskini arttıran başlıca etkenler arasında erken ilk mensturasyon yaşı, geç menopoz, geç gebelik yaşı yada hiç doğum yapmama  sayılabilir. Ortalamaya göre her 1 yıl erken mensturasyon başlangıcı bir kadının hayat boyu ortalama meme kanserine yakalanma ihtimali olan yaklaşık %12’nin %5’i kadar  oranında artışına sebep vermektedir. Aynı şekilde her bir yıl geç menopoz ise bu oranın %3’ü kadar artışa sebep olmaktadır.

45 yaşından önce çift taraflı ooferoktomi(yumurtalıkları alınan) hastalarda meme kanserine yakalanma ihtimali yarı yarıya düşmektedir. Gene 20 yaş altında full term doğum yapanlarda 30 yaşından sonra doğum yapanlara göre yarı yarıya risk azalmaktadır. Ayrıca emzirme muhtemelen mensturasyon siklusun devamını sekteye uğrattığından meme dokusunun estrojen dalgalanmalarına maruziyet süresine kısaltmakta ve dolaylı yoldan meme kanseri ihtimalini azaltmaktadır.

168 cm ve üzeri boy uzunluğu olanlar postmenopozal dönemde her 5 cm için ortalamaya göre %7 oranında daha fazla riske sahiptir. Fiziksek aktivite yani düzenli olarak spor yapmak muhtemelen var olan yağ dokusunu azaltacak dolası ile yağ dokusunda oluşan fazla estrojen hormonun azalmasına sebep olacaktır ve de böylece teorik olarak meme kanseri ihtimalini azaltacaktır. Sosyal içici dediğimiz alkol tüketimi meme kanseri riskini artırmaz iken bağımlılık düzeyinde olan her gün tüketilen alkol tüketimi riski artırmaktadır. Sigaranın ise muhtemel olarak kısmen arttırdığı düşünülmektedir.

Kısacası genetik olmayan meme kanseri riskini attıranlar şöyle sıralanabilir; Alkol ve sigara bağımlılığı, çocuğu olmamak ya da geç yaşta çocuk sahibi olmak, yeterli sürede emzirmemek, erken mensturasyon yaşı, geç menopoz yaşı, uzun boylu olma, obez vücut yapısına sahip olma, yeterli fiziksel aktivite yapmama sayılabilir.